BİR MİSAFİRLİĞEBir misafirliğe gitsem, Bana temiz yatak yapsalar; Her şeyi, adımı bile unutup Uyusam... Melih Cevdet ANDAYÇAYHANEÇayhanedeki kız Eskisi gibi güzel değil. Ağustos yıpratmış onu. Merdivenlerden öyle ürkek çıkmıyor artık; Evet, o da orta yaşa gelecek, Ve bizlere serpiştirdiği gençlik ışığı Çöreklerimizi getirirken Artık serpilmeyecek. O da orta yaşa gelecek.Ezra POUND
ANNABEL LEESeneler,seneler evveldi; Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz İsmi Annabel Lee; Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten Sevmekden başka beni. O çocuk ben çocuk,memleketimiz O deniz ülkesiydi, Sevdalı değil karasevdalıydık Ben ve Annabel Lee; Göklerde uçan melekler bile Kıskanırdı bizi. Bir gün işte bu yüzden göze geldi, O deniz ülkesinde, Üşüdü rüzgarından bir bulutun Güzelim Annabel Lee; Götürdüler el üstünde Koyup gittiler beni, Mezarı ordadır şimdi, O deniz ülkesinde. Biz daha bahtiyardık meleklerden Onlar kıskandı bizi,_ Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes Ve o deniz ülkesi) Bir gece bulutun rüzgarından Üşüdü gitti Annabel Lee. Sevdadan yana ,kim olursa olsun, Yaşça başca ileri Geçemezlerdi bizi; Ne yedi kat gökdeki melekler, Ne deniz dibi cinleri, Hiçbiri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee. Ay gelip ışır hayalin eşirir Güzelim Annabel Lee; Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar Güzelim Annabel Lee; Orda gecelerim,uzanır beklerim Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim O azgın sahildeki, Yattığın yerde seni .Edgar Allan POEATLININ TÜRKÜSÜKurtuba Uzakta tek başına Ay kocaman at kara Torbamda zeytin kara Bilirim de yolları Varamam Kurtuba'ya Ovadan geçtim yel geçtim Ay kırmızı at kara Ölüm gözler yolumu Kurtuba surlarında Yola baktım ama yol uzun Canım atım yaman atım Etme eyleme ölüm Varmadan Kurtuba'ya Kurtuba Uzakta tek başınaFederico Garcia LORCA
DEFNE ORMANIKöle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri için felsefe yapıyorlardı, çünkü Ekmeklerini köleler veriyordu onlara; Köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için Felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini Köle sahipleri veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya.Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri İçin ekmek yapıyorlardı, çünkü Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara; Felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri İçin ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini Felsefe veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya.Felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin Felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin Ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi. Ekmeğin sahipsiz felsefesini Felsefenin sahipsiz ekmeği. Ve yıkıldı gitti Likya. Hala yeşil bir defne ormanı altında. FALTAŞIHavada kuş yok Yaprak kıpırdamıyor Deniz bi kalıp olmuş Boşandı boşanacak Çın çın ötüyor sessizlik Gerilmiş kolum bacağım Faltaşı gibi bekliyorum Tıkanacağım. HER GECE BÖYLE DEĞİLİMBenim de öyle akşamlarım vardır. Kapıdan girince anama sarıldığım, Çocuklara karamela ve çekirdek getirdiğim, Meyhaneye uğramadan çakır keyif, Düşmanım yok, Gündeliğim cebimde, Küfretmeden Öyle tasasız döndüğüm akşamlar.. Benim de öyle akşamlarım vardır. Her gece böyle değilim.SONA ERDİ HER ŞEYKazıdın bir taşa adını Taş ölünceye dek Kimse ölmeyecek Havada ayak izleri var Ölüm burada tükeniyor Kar da tükeniyor Sonsuzluğa gidiyor kuşlar Gizemliydi ay ve yeryüzü Sevideki korkunç bakışma YALANBen güzel günlerin şairiyim Saadetten alıyorum ilhamımı Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum Mahpuslara affı umumiden... Çocuklara müjdeler veriyorum Babası cephede kalan çocuklara... Fakat güç oluyor bu işler Güç oluyor yalan söylemek...KOLLARI BAĞLI ODYSSEUSDÖRDÜNCÜ BÖLÜM1. Kara gemi Okeanos ırmağının Akıntısından kurtulup tanrısal Denizde Ayaye adasına varınca Onu kumsala çektik ve uykuya Dalarak tanrısal şafağı bekledik. Sabah sisi içinde doğan Gül parmaklı şafak Elpenor' un yüzüstü yatan ölüsünü Bulmuştu ilk önce kıyıda. Martı leşleri ve deniz kabukları arasına Törenle gömdük onu kederli Gönülle ve yanık yüzlü şaraptan İçerek dinledik Kirke'yi.2. Tanrıçaların en tanrısalı Güzel belikli Kirke eyitti : "Sen Odysseus iki ölümlüsün Hades'i gördün daha yaşarken Güneş doğmayan neşesiz ülkeyi Günlerce karanlıkta kaldın Çünkü İthaca yaşatıyordu seni Tanrısal denizde ordan oraya Bin yıldır aradığın ada... Konağının sarsılmaz temeli İkarios kızı Penelopeia Ve erdemli dölün Telemakhos Bütün ülkün ve sevgin olan İthaca."3. İyi dinle söyleyeceklerimi Her şeyi olduğu gibi anlatacağım sana Ki yeni uğursuzluklar yüzünden Denizler ortasında kalma bir daha. Önce Sirenlere rast geleceksiniz Koruyun onlardan kendinizi Yabansı ezgilerle büyüleneceksin Ordan çarçabuk uzaklaşmalı ki Büsbütün yok olmasın İthaca. Sirenleri aştıktan sonra kürekçilerin İki yol çıkacak karşına birden Acaba bunlardan hangisi? Artık onu orda sen bileceksin!"4. Oysa İthaca'yı hiç görmemiştim Penelopeia yoktu, Telemakhos da, Ama İthaca kafamda onlardan kurulu idi. Tanrıçaların en tanrısalı Kirke'nin bile söyleyemediği Bu yolu bulup geçeceğim; Ama ne denli güç olursa olsun Bilerek varmak istiyorum şimdi Sirenlerin ezgilerini dinleyeceğim Dedim ve büyük bir mum peteğini Tunç hançer ucu ile ezdim çabucak Tıkadım kürekçilerin kulaklarını bir bir Orta direğe bağlattım kendimi.5. Kürekçilerim hasatsız denizi Köpürttüler kürekleriyle, Tez yürüyüşlü gemi gün batarken Ulaştı Sirenlerin adasına, Yüreğim kopacak gibiydi Kanatlanıp uçacak gibiydi, ama Sirenlerin izi bile yoktu ortada. Yalnız bir ezgi, ta derinden Ta içerimden gelen bir ezgi Başladı yavaş yavaş yükselmeye; O yabansı, o büyülü türküleri ben Söylüyordum sağır gemicilere Yalnız ben duyuyordum Sirenleri. Kirke, bilge tanrıça, selam sana! Sağ salim geçtim kendimi.Melih Cevdet ANDAY
Posted in: Edebiyat
Posted on 14 Ağustos 2007
0